Hiç de aşka Benzemeyen Bir Aşk
(Tatil şiirleri 3) Sokağın tozu, sırtımı sıvazladı bugün Dün de geri dönüşüm kutusu elimi tutmuştu aniden Hiç de yağmura benzemeyen bir yağmur yıkadı titremelerimi Neden titriyorum son günlerde Neden bakamıyorum göz bebeklerine insanların El sıkışamayan insanlara kızarken Neden her baktığım göz rahatsız edici, diyorum. Cam gözlü bir kedi, kafasını sürüyor yılların yükünü taşımış Menzili sayılmamış bacaklarıma Kaç kez sessizlikte anılarımı çitilemişim Kaç kez ağlamışım yastık seanslarında Kimse saymamış, Ve mikroskopla ince bir yılan derisi inceleyen ilkokul çocukları Sanki en muhteşem göz benim gözümmüş gibi bakarken Birden büyüyorlar, Ben büyüyüşleri de alıp çıkıyorum teneffüse Hiç de çaya benzemeyen bir çay alıyor hararetimi Dün de aynısı oldu Alınan hararetimle el ele çıktım bahçeye Çay sonrası kahve, kahve sonrası çay Hiç de kafein olmayan hiç de tein olmayan Bir aşkı uyuyorum, Yumurta topuk ayakkabılı ağır abiler gibi göğüs kılları fışkırtılmış gömlek yakaları gibi Altın zinc...